Kitap: Bütün Şiirleri / Sabahattin Ali
Hazırlayan: Atilla Özkırımlı
Sayfa: 161 Baskı: 10
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları (YKY)
İyi şiir muhakkak insana bir şey ilave eder, bu şey bazen tez olur; bazen bizim manen daha genişlememizi temin eden bir heyecan olur. Kötü şiir ise, içinde tez bulunsun bulunmasın, bizi ya güldürür, ya tiksindirir. (Syf 28)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Ne bir dost, ne bir sevgili,
Dünyadan uzak bir deli...
Beni sarar melankoli:
Kafamın içerisi ölür. (Syf 34)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Aklı kafamızdan sürsek,
İlimin içine tükürsek,
Dünyaya çevirip dirsek
Günümüzü hoş geçirsek...
Gökten ve yerden uzakta,
Neş'e, kederden uzakta,
Düşüncelerden uzakta,
Günümüzü hoş geçirsek... (Syf 35)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kimseye soramadığım,
Doyunca saramadığım,
Görmesem duramadığım
Nazlı yarimden ayrıldım. (Syf 36)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bakmazsa senin yüzüne
Çok görme elin kızına;
Dışarda serbest gezene
Hapiste yatan hor gelir. (Syf 37)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Aşıklar sana ne yapsın?
Dudaklar nereni öpsün?
Sen bir acayip şarapsın,
Daha içmeden kandım hey!
Yadını düşürmez dilim,
Sana ulaşır her yolum;
Kirli, günahkar bir kulum,
Yüzüne bakıp yundum hey! (Syf 44)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bilmem sihir mi, büyü mü?
Çözülmez aşkın düğümü
Ben sende istediğimi
Buldum ağlayı ağlayı. (Syf 49)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Gönlüm seninkine yardı,
Aynı şeyleri duyardı;
Ayaklarımız uyardı...
Ben gene sana vurgunum. (Syf 52)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Kimbilir nasıl güzeldin,
Göklerden yere süzüldün...
Benim alnıma yazıldın
Dünyaya geldiğin zaman. (Syf 53)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yabancıyım bu gürültü dünyasına ben.
Etrafımın sözlerine aklım ermedi,
Etrafım da bana asla kulak vermedi.
Senelerden beri hala anlaşamadık,
Ben de kestim anlaşmaktan ümidi artık.
Bir dürbünün ters tarafı gibi bu dünya
En büyük şey, en asil şey küçülür burda.
Burda yalan para eden biricik iştir,
Burda her şey bir yapmacık, bir gösteriştir.
Kimi coşar din uğruna geberir, yalan!
Kimi gider vatan için can verir, yalan!
Bir filozof yetmiş eser yazar, yalandır;
Bir kahraman istibdadı ezer, yalandır.
Şairlerin büyük aşkı fani bir kızdır,
Bu dünyada herkes sinsi, herkes cılızdır.
Ne hakiki aşktan burda bir çakan vardır,
Ne de onu görse dönüp bir bakan vardır,
Her büyüklük cüzzam gibi dökülür burda,
En muazzam ölüm bile küçülür burda.
Benim kafam acayip bir dimağ taşıyor,
Her dakika insanlardan uzaklaşıyor.
Zaman zaman mağlup olsam bile etime,
İnsan olmak dokunuyor haysiyetime.
Büyük, temiz bir arkadaş arıyor ruhum,
İşte rüzgar, şimdi sana sığınıyorum!
Asaletin yeri yoktur gerçi hayatta,
En asil şey seni buldum mu kainatta,
Güneş gibi ne bin türlü ışığın vardır,
Ne de süse, gösterişe baktığın vardır.
Deniz gibi muamma yok derinliğinde,
Bir ferahlık, bir saflık var serinliğinde.
Bir dev gibi küçük, mızmız sesleri yersin,
Allah gibi görünmeden hüküm sürersin. (Syf 58-59)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Sen benim sevgilimsin, sevsen de, sevmesen de,
Aradığım yerlere benzeyiş buldum sende. (Syf 62)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bu sükut çiğnenen bir muhabbetin yasıdır.
Bu sükut bir kömürün içerden yanmasıdır.
Bu sükut beynimdeki cinnetin potasıdır;
Görüp aldanmayınız sessizce durduğumu... (Syf 67)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Meğer ben ne kadar boş şeylere ağlamışım;
Kalbim hakikat diye bir ihtimale tapmış.
Ne manasız şeylere meğer bel bağlamışım;
Meğer benim peşinde koştuklarım serapmış...
Kimsede bulamadım menfaatsiz bir yürek;
Kadınlar bana yalnız soğuk bir deri verdi.
Bir kardeş sevgisini uzattığım her erkek,
Çamurladıktan sonra kalbimi geri verdi...
Anladım insanlardan geldiğini kederin;
Uzak, herkesten uzak bir hayat süreceğim.
Benim bu inzivama taarruz edenlerin,
Yüzüne hakaretle, kinle tüküreceğim!.. (Syf 68)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bu çılgının senden başka muini var mı?
Gitme... Beni senden başka kimse anlar mı? (Syf 70)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Maskesi çabuk düşer temiz olmayanların;
Nihayet içyüzünü görerek insanların,
Göğsüme küçük bir kuş gibi sokulacaksın... (Syf 72)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Derler ki:
''Dünyada sevdasız yaşanmamış''
''Bir kalp gösterir misin bu ateşte yanmamış?''
''Aşk öyle bir şeydir ki kimini sevindirir,''
''Okşar, bahtiyar eder, gözyaşını dindirir...''
''Tabiatı tıpkı talih gibidir, yar olmaz kimine de''
''En samimi ateşle çırpınan bir sinede''
''Kıyametler koparır, fırtınalar yaratır,''
''Bazan bir demet güldür, bazan kanlı bir satır.''
''Lakin sevişmiyerek geçen ömür hederdir;''
''Dünyada aşık olmak herkese mukadderdir...''
Ben kulağımdaki bu sözlerin tesiriyle,
Ateşli gençliğimin en derin tesiriyle
Yuvamı bir kuş gibi süsledim, çiçekledim.
Haftalarca kendime bir sevgili bekledim...
Bu haftalar ay oldu, bu aylar sene oldu,
Fakat bilmiyorum bu kadınlara ne oldu?..
Kimsesiz günlerimde hiçbirisi gelmedi,
Bir bülbülün şen sesi odamda yükselmedi...
Ben de kendi kendime: ''Bekleme gönül!'' dedim...
''Bir kadının yoluna bakmak tenezzül!...'' dedim...
Zaten nazlanıyordu hangi kadına baksam,
''Aşka yuf olsun dedim eğer yalvaracaksam.''
Atmayı göze aldım hayatımı bir yasa.
Kırmadım gururumu önlerinde... Hülasa
Ne onlar bana geldi, ne ben onlara gittim
Sahipsiz bir mum gibi gençliğimi erittim...
Şimdi aşka bir heves duymuyorum kendimde...
En ateşli demimi böyle boş geçirdim de
Yine bir kadın için gururum baş eğmedi,
Dudaklarım bir kadın dudağına değmedi... (Syf 91-92)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Hakikat, sanat, ilim masaldan ibarettir,
Aşk iki cins beyninde tutkaldan ibarettir. (Syf 96)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bilmezsiniz kalbimin ne türlü çarptığını!
İşte, benim ömrümün musikisi bu sestir...
Kızıl dudaklarınız birer ateş yığını
Benliğim de onlara aşık ateşperesttir!.. (Syf 115)
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Hayran olurum ondaki safiyyet-i kalbe
Ma'sum tebessümleri başdan başa candır (Syf 134)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder